29 Eylül 2011 Perşembe

siyah-beyaz


dün eski tişörtlerimi atmaya karar verdim. aslında bi hayli zor oldu benim gibi hiç bi şeyini atamayan biri için. sonra siyah bi tişört buldum. çok basit bulduğum için atacaktım kiiii aklıma şu geldi. eski bi atletimin yakasını söküp koymuştum çekmeceye uygun bi tişörtün yakasına dikilmek üzere. evet dedim. bu projeyi uygulamaya koymanın zamanı geldi.


bu şekilde yakayı tişörtün üstüne dikmek istediğim şekilde iğneledim.



sonra da diktim.

böyle vintage bi havası oldu sanki. sıradan bi siyah tişört olmaktan çıktı.
bunu yüksek bel bi pantolonun içine giyiceksin üstüne de dar bi hırka(şu önünü kapatmadan kullandıklarımızdan). işte bi sonbahar kıyafeti.



12 Eylül 2011 Pazartesi

yaşasın depresyon

tamam tamam. başlığın ne derece çelişkili olduğunun farkındayım.

eveet geldik eylüle... artık bi kot bi beyaz tişörtün yetmeyeceği günler geliyor. kaygılıyım sayın okur. eylülü severiz iyidir hoştur da biliyosunuz depresyon mevsimi. yaz bitmiş, hava erkenden kararıyor, üşüyoruz, yalnızız, mutsusuz off bu son ikisi biraz kişisel oldu. eee napıcaz? giyicez depresyon hırkamızı vericez kendimizi ağlak filmlere, okunmayı bekleyen kitaplara.


depresyon hırkası deyince aklıma direk bu kare geldi. severiz rahmetliyi.



işte bu da benim depresyon hırkam. haa bak hakkını veriyim güzel günlerimiz de oldu kendisiyle. ananem örmüştü hatta kolunun biri yandı sonra bi kol daha örüp diktik yananın yerine :) o derece severim kendisini. kış boyunca pek yıkamam böyle pamuklanır, kirlenir ama kirlendikçe daha sıcak tutar.

melankolizmin bu kadar yakıştığı bir ay daha yok. herkese hırkasıyla beraber güzel bi eylül diliyorum. güzel olması depresyonsuz olacağı anlamına gelmez tabi.

8 Eylül 2011 Perşembe

canım ananem


 buna kim lif der ki resmen sanat eseri. benim becerikli ananem çeyizime ördü :) bayıldım bu çifte.

7 Temmuz 2011 Perşembe

jean etek çantam

                                  

eteğim bu şekilde bi çan etekti. ancak yıllar yılı giydiğim bu eteğin içine artık girememeye başlayınca dedim ki ben bunu niye çanta yapmıyorum? sonra eteği ters çevirip resimdeki gibi işaretleyip işaretli yerlerden (tabi biraz dikiş payı bıraktıktan sonra) kestim ve diktim. daha doğrusu ananem dikti. malum kot olduğu için biraz sert o yüzden kalın bir iğneyle ve sıkı bir şekilde dikilmesi gerekiyor. aslında dikiş makinasında dikilirse -makinaların kalın kumaş ayarları iğneleri falan vardır- daha iyi olur. bi dikiş makinam bile yok be atam. haa bir de eteğin artan kısımlarından da istediğimiz boyda bir sap (bu ne be kulp mu desem?) dikip çantaya yan iç kısımlarından ekliyoruz.
    

bu sıralar bu şekilde bi fularımı kemer gibi geçirip önünü de fiyonk yaparak kullanıyorum. hem çantalara eşarp fular bağlama modasına da uyuyor. gerçi modaya uymak gibi bi kaygı gütmüyoruz hahah.





ya da bu şekilde bir fiyonk dikip çatal iğneyle önüne tutturabilirsiniz. fiyonkları ve pembeyi sevdiğimize göre sorun yok. ayrıca bu fiyonkun arkasına bi tel toka takıp saçımıza da takabiliriz. evet.


hem arkası da açık kalacağı için böylece ağzı lastikli, büzgülü çanta isteğimizi de tatmin etmiş oluruz. bu şekilde lastikli bi çantayı da MAVİ de görmüştüm.

valla benim arkadaşlarım çantama bayılıyo. :)