2 Temmuz 2012 Pazartesi

iki koldan ne olur?

hayatımın enteresan bir dönemindeyim. mezun oldum ve 20 yıldır oturduğumuz evden taşınıyoruz. nedense bu aralar bir fazlalıklardan kurtulma moduna girmiştim. taşınmak için eşyaları toparlama bahanesiyle kıyafet, ayakkabı, takı ve yüklü miktarda ders kitabından kurtuldum. hatta bir daha aramayacağımdan emin olduğum numaralardan bile kurtuldum. o kadar hafiflemiş hissediyorum ki kendimi. sanki sahip olduğum her şey ruhumda yer kaplamış da onlardan kurtuldukça hafifliyormuş gibiyim.

beni en çok uğraştıran kısım kıyafet atmaktı. ya tekrar moda olursa, bundan başka bir şey olmaz mı? sorularıyla boğuştum baya. düşünsene zamanında zavallı öğrenci bütçeni yatırıp aldığın şeyleri atıyorsun :) hiç kolay değil! kıyafet temizliğinin bir kısmını da nasıl almışım bunu yaa? sorusu oluşturuyor. bulduğum bazı şeylere inanamadım ve hepsini büyük bir zevkle attım. bunların ortak noktası depresyon zamanlarında alınmış olmaları :) en can sıkıcı kısmı da şuydu: artık içine giremediğim şeyleri atmak.

işte fazlalıkları atarken jean montumu kesip yelek yaptığımda artan iki kolu buldum.

                                                           
bu iki koldan ne olur diye sormuştum o zaman?


siz cevap vermediniz ben de kafama göre takıldım :)


kendime böyle bir portföy çanta yaptım.


manşet kısmını kesip iki tarafına da diktim. pek sade olmasın diye.


sonra kim bilir ne için aldığım ve kullanmadığım bir fermuar bulup diktim ve içine de pembe kumaştan astar yaptım.


atmaya kıyamadığınız parçalara bir şans daha verin.